Ana Sayfa

Kalp Krizi

Kalbin yeteri kadar oksijen alamayarak ölmesine kalp krizi (miyokard enfarktüsü) denir. Kalbimiz günlük yaptığımız işe göre bazen daha fazla bazen daha az oksijene ihtiyaç duyar. Oksijeni kalbin kendi damarları yani koroner damarları getirirler. Eğer koroner damarlarda bir tıkanıklık veya daralma söz konusu ise kalp yeteri kadar oksijen alamaz, beslenemez. Beslenemeyen kalp dokusu ölür, işlevini yitirir ve kanı pompalayamaz hale gelir. Sonuç olarak ölümcül bir tablo olan kalp krizi ortaya çıkar.

Kalp krizi geçirmiş kimselerde ölen dokunun yerine yenisi gelmez. İşlevsiz bir yara tabakası oluşur. Yani kalp krizinin verdiği hasar geridönüşü olmayan bir hasardır.

Kalp krizine neden olan koroner damar tıkanıklığının en önemli sebebi "atheroskleroz"dur. Atheroskleroz, damarlarının içine yağ birikintilerinin oturması demektir. Sigara içenlerde ve kolesterolü yüksek kimselerde bu birikintiler sinsice büyürler ve zamanla koroner damarı tamamen tıkarlar. Sonuçta kalbin beslenmesi bozulur ve kalp krizi meydana gelir.

Gençlerde kalp krizi çok nadirdir. Olası nedenler şöyledir:

  • Vücudun herhangi bir yerinde oluşan bir pıhtının koroner damarlara ulaşıp aniden tıkaması
  • Kalp kapakları hasarlanmış kimselerde kapalçıktan kopan parçaların koroner arterleri tıkaması
  • Vaskülitler, kronik hastalıklar
  • Kokain kullanımı gibi nedenler olabilir.

    Kalp Krizinin Belirtileri Nelerdir?

  • Göğüste tam yeri belli olmayan sıkışma hissi veren bir ağrı olur.
  • Bu ağrı sol kola ve çeneye doğru yayılır
  • Ağrı hareket etmekle artar, dinlenirken azalır, fakat geçmez. Ağrı yarım saatten uzun sürer.
  • Ağrıyla birlikte soğuk soğuk terleme ve mide bulantısı vardır.
  • Nefes darlığı olur.

    Bazı insanlarda belirtiler çok gizli olabilir. Örneğin diyabet hastaları hemen hemen hiç ağrı duymazlar ve sadece nefes darlığı ve soğuk terleme şikayetleri olur. Bazı hastalarda mide ülseri veya pankreatit ağrısıyla kalp krizi ağrısı karıştırılabilir, ülser lehine yanlış yorumlanabilir.

    Ne yapmak gerekir?

    Bu belirtilerle karşı karşıya kaldığınızda derhal bir yere oturup dinleniniz ve hemen bir sağlık kuruluşuna ulaşmaya çalışınız. Dışarıdaysanız cep telefonuyla yardım isteyiniz. Kesinlikle yürümeye veya merdiven çıkmaya devam etmeyiniz. Çünkü aktiviteye devam etmek zaten oksijen alamayan kalbinizin oksijen talebini daha da artıracaktır.

    Son zamanlarda kalp krizi geçirildiğinin anlaşılması halinde bir-iki defa kuvvetlice öksürerek krizde oluşan ritm bozukluğunun düzeltilebileceğini ileri süren yayımlar çıkmıştır, ancak böyle bir yaklaşımın etkinliği henüz tam olarak kanıtlanamamıştır.

    Kalp Krizi Geçirme Riskim Var mı?

    Kalp hastalıkları açısından risk arzeden durumlar şunlardır:

  • Sigara içmek
  • Kan lipidlerinin (kolesterol, trigliserid) düzensiz olması
  • Diyabet Hastalığı
  • Obezite
  • 65 yaşını geçmiş olmak

    Yukarıdakilerin kaç tanesi yaşamınızda varsa kalp krizi size o kadar yakın demektir. Ancak korkmayın, bu risklerin bazılarını kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Örneğin sigarayı bırakabilirsiniz. Doktorunuzun verdiği tavsiyelere uyarak lipid ve diyabet ilaçlarınızı düzenli kullanabilirsiniz. Hergün düzenli egzersiz yapıp aktivitenizi artırabilirsiniz ve bu risklerin çoğundan uzaklaşabilirsiniz.

    Unutmadan ilave edelim; düzenli egzersiz yapmak, ayda bir defa halı sahada arkadaşlarla buluşup maç yapmak değildir. Böylesi düzensizce yapılan sporlar antremana hazır olmayan kalbi yorar. Bir uzmandan yardım alarak düzenli spor yapmanızı tavsiye ederiz.

    Sağlıklı ve keyifli bir yaşam dileklerimizle.


  • Sağlık Konuları Arşivi |  Geri dön | Anasayfaya dön